1925 yılında kurulan ve tatlılarıyla damakları şenlendiren Zeynel, franchise sistemiyle yaygınlaşıyor. Bugün Ankara’da 21, İstanbul’da 3, Safranbolu’da bir şubesi olan şirket en son İstanbul’da iki, Ankara’da iki şube daha açtı. Geleneksel lezzetlere modern dokunuşlar yapan Zeynel, yılsonuna kadar 35 şubeye ulaşmayı hedefliyor.
Temelleri 1925 yılında Makedonyalı Zeynel Bölükbaşı tarafından atılan Zeynel bugün, üçüncü kuşak ve ortağının yönetiminde bir restoran zincirine dönüşmüş durumda. Zeynel’in yalılara sandalıyla dondurma satarak başlayan öyküsü, Ankara ve İstanbul’daki restoranlarında devam ediyor.
Osmanlı’nın geleneksel tatlılarını bozmadan bugüne taşıyan Zeynel Muhallebicisi’nin temelleri 90 yıl önce Sırp zulmünden kaçarak İstanbul’a gelen Zeynel Usta tarafından atılıyor. 1925 yılında Makedonya’dan çıkıp Yeniköy’ye yerleşen Zeynel Bölükbaşı, yalılara sandalıyla dondurma satarak geçimini sağlıyor. O kadar tutuluyor ki bu dondurmalar, Zeynel Usta kısa zamanda İstanbul hanımefendi ve beyfendilerinin gözdesi oluyor…Bu hikaye bugün üçüncü kuşak Gürdal Bölükbaşı tarafından sürdürülüyor. Torun Bölükbaşı, 1999 yılında Ankaralı işadamı Nizamettin İren ile ortaklığa giderek markayı büyütmeye odaklanmış bulunuyor. Zeynel Usta’nın formülünü geleneksel yöntemlerle uygulamaya devam eden ortaklar, Ankara, İstanbul ve Safranbolu’daki 25 şubesi kanalıyla müşterilerine ulaşıyor. Zeynel, yılsonuna kadar 35 şubeye ulaşmayı ve franchise vererek büyümeyi hedefliyor.
Zincir haline geldi
1925 yılında Zeynel Usta’nın Makedonya’da öğrendiği ve süt, şeker, salep, yumurta ile yaptığı dondurmayı sandalda satarak başladığı bu hikayeyi oğlu şirketleşerek sürdürmüş. Ancak büyüme konusunda biraz çekimser kalınmış. Zira büyümeyle beraber lezzetin aynı standartta olmayacağından korkulmuş. Bu düşünceyi ise bir müşterileri değiştirmiş. Moda’da oturan annesini ziyaret ettiği sırada Zeynel’in kazandibini tadan ve her gelişinde kilolarca kazandibi alarak Ankara’ya dönen Nizameddin İren değiştirmiş fikirlerini. “Bir şubede Ankara’da açın” diyen ve sonrasında da bu şubeyi kendisi açmaya karar veren İren, önce Ankara Tunus Caddesi’nde ilk şubeyi açmış. 1999 yılında ise kurucularından olduğu Ankara’nın en büyük süt ve süt ürünleri markası olan Bir –Tat’ı Danone’ye sattıktan sonra
Zeynel’e ortak olmuş.
Pek çok marka sahibinin yaptığı gibi “küçük olsun, benim olsun” diye hareket etmemiş Zeynel’in üçüncü kuşak temsilcileri. O dönemde büyümek için böyle bir ortaklığın gerekli olduğunu söyleyen Zeynel’in üçüncü kuşak temsilcilerinden Gürdal Bölükbaşı büyümek için teklifi kabul ettiklerini anlatıyor. Ortaklığın ardından Ankara’da şube sayısı hızla artmış. Ancak müşterilerden gelen “Zamanımız çok kısıtlı. Keşke sizde yemek de olsa” ısrarlarına dayanamayarak menü genişletilmiş. Böylece Zeynel, Ankara ve İstanbul’da hızla yayılan bir restoran zincirine dönüşmüş. İstanbul’da son şubelerini Nişantaşı ve Yeniköy’de açan Zeynel’in şimdiden müdavimleri oluşmuş durumda.
Yurt dışına da açılacak
Türk tatlılarını ve dondurmalarını yurt dışına açmak üzere de kolları sıvadıklarını ifade eden şirket ortaklarından Nizamettin İren, özellikle Türkler’in yaşadığı Avrupa şehirlerinden ve Ortadoğu’dan yoğun talep aldıklarını, ancak Avrupa’ya öncelik vereceklerini belirtiyor. İren, şunları anlatıyor: “Geleneksel Osmanlı tatlılarıyla marka olduk. Yıllardır bozmadığımız lezzetler arasında Kazandibi, Tavuk Göğsü, Profiterol, Sütlaç, Muhallebi gibi klasikler yer alıyor. Ayrıca kedi dili, krokan ve çikolata soslu ‘Lezzet Sefası’, ‘Kadayıflı Muhallebi’, orman meyveleri ve süzme yoğurttan yaptığımız ‘Süt Pembe’, Limonlu Pelte gibi özel, patenti bize ait olan tatlılar da var. Tatlı çeşidimiz mevsime göre artıyor ama standart sayı için 15 çeşit tatlımız var diyebiliriz. Yine mevsime göre farklılık gösteren 18 farklı dondurma çeşidimiz de var. Ar-Ge çalışmalarımız sürekli sürüyor. Mesela bizden zencefilli-narlı dondurma talep eden bir pastane oldu, onu yaptık ve gönderdik o işletmeye. Zencefilli-limonlu isteyen oldu ona da yaptık. Dışarıdan gelen taleplere de cevap veriyoruz.”
