320 milyar TL ciroyu temsil eden Zincir Mağazalar Derneği,
normalleşme döneminde desteklerin sürmesini, bu desteklerin ileride ülkenin rekabetçi gücünü olumlu yönde etkileyeceğini savundu. ZMD Yönetim Kurulu Başkanı Serhan Tınastepe, “Alışveriş merkezleri kapanma dönemlerinde yardımcı oluyorlar, yapıcı çözümler geliştiriyorlar. Ancak onların da kaynakları bir yere kadar. Sektörün en önemli paydaşlarından olan AVM’lerin de desteklenmesi, sektör için önem taşıyor. Caddelerde ise daha vahim durumlarla karşılaşabiliyoruz. Bu konuda hükümetimiz bir an önce harekete geçmeli diye düşünüyoruz. Bununla beraber KDV ve stopaj oranlarının sıfırlanması da diğer bir talebimiz” dedi.
Gıdadışı modern perakendenin önemli temsilcisi Zincir Mağazalar Derneği (ZMD) düzenlenen basın toplantısı ile yeni dönem çalışmaları ve gündeme dair görüşlerini paylaştı. Zincir Mağazalar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Serhan Tınastepe’nin ev sahipliğinde düzenlenen basın toplantısına dernek Yönetim Kurulu Üyeleri katılım sağladı.
2012 yılında Kategori Mağazacılığı Derneği ismiyle faaliyete başlayan ve Nisan ayından itibaren Zincir Mağazalar Derneği ismiyle çalışmalarını sürdüren derneğin üyeleri 320 milyar TL seviyesinde bir ciroyu temsil ediyor. Bu büyüklükle ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlandığını belirten Tınastepe; “Son bir yılda üyelerimiz arasına katılan önemli perakendecilerle derneğimizin temsiliyetini büyük ölçüde genişlettik. Ülke çapında 50 bin satış noktasında 300 bin çalışanımızla ekonomimiz ve halkımız için en büyük katkıyı sunmak için çalışıyoruz” dedi.
Üye yapısının genişlemesiyle çalışma konularının da çeşitleneceğini ve daha etkin faaliyetlerin planlandığını vurgulayan Tınastepe, “Sektörün tamamına dokunan her türlü konuda; mevzuat, eğitim, istihdam yaratma, teknoloji, verimlilik, sürdürülebilirlik, e-ticaret, pazarlama, omnichannel gibi her gündemi üyelerimizin destekleriyle işliyor, ortak fayda yaratacak projeler çıkarmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Mevzuat çalışmalarının ve yeni düzenlemelerin perakende sektörünün gündeminde her geçen gün daha da fazla yer tutmaya başladığına değinen Tınastepe, “Mevzuat çalışmaları, derneğimizin hali hazırda güçlü olduğu bir konu. Perakende sektörünün gündemi mevzuat haberleriyle ve yeni çıkan düzenlemelerle daha çok dolmaya başlıyor. Ticaretten çevreye, ithalattan taksitlere kadar birçok konudaki düzenlemelerin planlanmasında, kaleme alınmasında, hayata geçirilmesinde, yaşanan aksaklıkların giderilmesinde derneğimiz proaktif rol alıyor. Hem derneğimiz hem de iş birliği içinde olduğumuz diğer sektörel kuruluşlarla birlikte konularımızı ilgili makamlarda savunuyoruz, ortak çıkarlarımızı korumaya çalışıyoruz” dedi.
Perakendenin geleceği Omnichannel Zirvesi’nde
Dernek çalışmalarının üyelerin görüşleriyle beraber şekillendiğini belirten Tınastepe, “Önümüzdeki dönemde odaklanacağımız konuları belirlerken üyelerimizden online ticaretteki gelişmelerin takibine dair yoğun bir talep aldık. Bu amaçla 26 Mayıs günü yarım gün sürecek bir webinar düzenleyerek e-ticaret ve omnichannel konularını detaylı görüşelim istedik. Omnichannel Zirvesi’nde, sektörün önemli bir gündemi haline gelen bu konulardaki son gelişmeleri, fırsatları, birlikte büyüme yollarını ve çözüm önerilerini görüşeceğiz. Zirvemizde sektörümüzün önemli kuruluşlarının yöneticilerini ağırlayacağız. Yarım günlük webinarımızın katılımı ücretsiz olacak” diye konuştu.
Verimlilik çözümlerinin sektörün her zaman ilgi odağında olduğunu vurgulayan Tınastepe, artık gelenekselleşen Perakende Teknolojileri Konferansı’nın da yıl sonuna doğru webinar serisi şeklinde düzenleneceğini ifade etti.
Gıdadışı perakendede yıllık yüzde 18 gerileme
Gıdadışı perakende sektörünün 2021 yılı beklentilerine de değinen Tınastepe şunları ifade etti: “Gıda dışı perakendesinin önemli bir kısmındaki ürün grupları ertelenebilir ihtiyaçlardan oluşuyor. Bu dönemde tüketicimizin birçok ihtiyacını çok zorda kalmadıkça ertelediğini gördük. Mağazalardaki trafiğin de doğal olarak azalması, trafiğe bağlı bu alışverişleri önemli ölçüde kesti. Bu durumdan kozmetik, kitap-kırtasiye, mobilya, ev geliştirme gibi bazı alt kategorilerimiz çok olumsuz etkilendi. Cirosunun yarısından fazlasını kaybeden kategorilerimiz oldu. Bunun yanında önceki dönemlerle aynı ciroyu yapan ve üstüne çıkan kategoriler de var. Nielsen – TAMPF Perakende Endeksi verilerine göre, temsil ettiğimiz kategoriler 2020 yılını pandeminin etkisiyle toplamda yaklaşık yüzde 18 gerileme ile kapattı maalesef. 2021 yılı ilk çeyrekte de yüzde 25 seviyesinde bir gerileme bekliyoruz. Bununla beraber, pandemiyi tamamen atlattığımızda, tüketicimizin ertelediği ihtiyaçları hızlıca karşılama eğiliminde olacaklarını da tahmin ediyoruz. Bu da sektörümüzün kayıplarını telafi etmesinde destekleyici olacaktır.”
Toparlanmak için desteklerin sürmesi şart
Sektörün toparlanma sürecinde önemli desteklere ihtiyaç duyacağının altını çizen Tınastepe, “Toparlanma sürecinde sadece bizim çabamız değil, pandeminin seyri daha büyük rol oynayacak. Vaka sayılarının kontrol altına alınması, önlemlerin düzgün uygulanması, sektörlerle birlikte yeni önlemler ve destekler için kararlar alınması, aşılama programının hızlanması bizim de telafi süremizi etkileyecektir” dedi.
Diğer sektörlerle benzer taleplerin perakende için de geçerli olduğunu vurgulayan Tınastepe, Kısa Çalışma Ödeneği’nin devam etmesinin ve şartlarının kolaylaştırılmasının normalleşme döneminde kayıpların karşılanması aşamasında çok önemli olacağını ifade etti. Tınastepe, destek taleplerine ilişkin olarak şöyle devam etti: “Hayat normale dönmeye başlasa bile işlerimizdeki kayıplar anında yerine gelmeyecek. Daha büyük bir sosyal krizi önlemek için bu desteğin sürmesi ve bazı yükümlülüklerimizin ötelenmesi gerekiyor. Sektörümüz, pandemi öncesinde de mevcut teşviklerden çok fazla yararlanabilen bir sektör değildi. Teşvik sisteminin perakende operasyonlarını da kapsar şekilde revize edilmesi diğer bir talebimiz. Finansman kaynaklarına kolay ve hızlı erişim, borçların ötelenmesi için bankaların bazı fedakarlıklarda bulunması, faizsiz kredi imkanları yaratılması, vergi yükümlülüklerinin ötelenmesi, yapılandırmaların yürürlüğe alınması gibi taleplerimiz de finansman sorunlarımızı bir miktar yönetilebilir hale getirecektir.”
Kira desteği, maliyet kontrolü için önemli
Perakendecilikte maliyet kontrolünün hayati olduğuna değinen Tınastepe, ciro yapılamayan bir dönemde mecburen kira ödemelerinin devam etmesinin de sektörü büyük ölçüde yaraladığını belirtti. Tınastepe, “Kira desteğinin kalıcı bir çözüme ulaşması hem alışveriş merkezi hem de cadde mağazalarımız için çok önemli. Alışveriş merkezleri kapanma dönemlerinde yardımcı oluyorlar, yapıcı çözümler geliştiriyorlar. Ancak onların da kaynakları bir yere kadar. Sektörün en önemli paydaşlarından olan alışveriş merkezlerinin de desteklenmesi, sektör için önem taşıyor. Caddelerde ise daha vahim durumlarla karşılaşabiliyoruz. Bu konuda hükümetimiz bir an önce harekete geçmeli diye düşünüyoruz. Bununla beraber KDV ve stopaj oranlarının sıfırlanması da diğer bir talebimiz” dedi.
Alışveriş merkezi algısının düzelmesi gerekli
Sektörün hızlıca toparlanmasında müşteri trafiğinin önemine dikkat çeken Tınastepe, alışveriş merkezleri için oluşan yanlış algıya değindi. Tüm önlemlerin alındığı, girişte hem çalışanların hem müşterilerin HES kodu ile kontrol edildiği, içeride tüm hijyen tedbirlerinin en üst düzeyde uygulandığı, havalandırmaların sürekli temiz hava dolaşımı sağlayacak düzeyde önlemlerle yapıldığı bu mekanların güvenli yerler olduğunu vurgulayan Tınastepe, “Ülke ekonomisi için çok önemli değerler, büyük yatırımlar ve turistler için cazibe merkezleri olan bu mekanların korunması için algının değişmesi büyük önem taşıyor” dedi.
Destekler, ülkelerin rekabet gücünü belirleyecek
Pandemi sonrasında ülkeler arasındaki rol değişimlerinin, özel sektöre sağlanan destekler oranında gerçekleşeceğini öngören Tınastepe, “Bu dönemde özel sektörünü destekleyen, sektör ihtiyaçlarını hızlı karşılayan ülkeler daha rekabetçi hale gelecekler. Ülkeler arası dengelerin korunmasında özel sektöre yapılan destekler ve dolayısıyla pandemiden daha az yarayla çıkan özel sektörler rol belirleyici olacak. Bu nedenle ülkemizin rekabet gücünün korunması için özel sektöre yapılan destekler artırılmalı, hükümetimiz bu dönemde daha eli açık davranmalı” diye konuştu.
Tınastepe, Kademeli Normalleşme süreci ve devamında sektörün hızla eski günlerine dönmesine beklediklerini sözlerine ekledi.