Ana Sayfa Gündem Perakende sektörü için İran rehberi

Perakende sektörü için İran rehberi

KPMG Türkiye Yönetim Danışmanlığı’nın DEİK ve TİM iş birliğiyle hazırladığı İran raporu, dikkatlerin ülkedeki 250 milyar dolarlık yatırım fırsatı barındıran sektörlere çevrilmesine neden oldu. KPMG, İran’da gelecek vaat eden 12 büyük sektör arasında bulunan perakende ve tekstilde de fırsat ve riskler de ele alındı.

KPMG Türkiye Yönetim Danışmanlığı’nın DEİK ve TİM iş birliğiyle hazırlanan “İran Raporu”nda 12 büyük sektörün arasındaki perakende ve tekstil sektörlerindeki fırsat ve riskler de ortaya kondu. KPMG Türkiye Yönetim Danışmanlığı Bölüm Başkanı, Şirket Ortağı Kaveh Taghizadeh, rapordan detaylar aktardı. Yaklaşık 80 milyon nüfuslu İran’ın güçlü iç talebe sahip olduğunu belirten Taghizadeh, ülke ekonomisiyle ilgili çerçeveyi şöyle çizdi: “Tahran Borsası’nda işlem gören yaklaşık 370 şirketin hisseleri 8 milyon civarında İranlı tarafından işlem görüyor. Yaptırımlar İran ekonomisini çok olumsuz etkilediyse de İran’ın GSYİH’si hâlâ 425 milyar doların üzerinde ve neredeyse Birleşik Arap Emirlikleri’nin GSYİH’sine eşit. İran doğal kaynaklar açısından zengin bir ülke. GSYİH’nin yüzde 15’nin petrol yüzde 50’sinin ise hizmet sektöründen geldiği düşünüldüğünde, oldukça çeşitlilik kazanmış bir ekonomisi olduğu söylenebilir. İran, otomobil üretimi gibi (yılda 1 milyondan fazla araç üretilebiliyor) güçlü ve köklü sektörlere sahip.”

İran perakende sektörü 2019’a kadar yüzde 18 büyüyecek

Bağımsız ve küçük ölçekli bakkal/marketlerin hâkimiyetinde olan perakende sektörünün; yaptırımlar sonrasında, uzun vadede organize mağazalardan oluşan bir yapıya dönüşmesi bekleniyor. Bu da sektörün yüzde 99.8’ini oluşturan gelereksel market ve market dışı perakende işletmelerini doğrudan etkileyebilecek bir gelişme olsa da, organize olmayan geleneksel dağıtım ağı modernleşmeyi sınırlayıp, fiyatlamayı etkiliyor. İran hükümeti kayıt dışı ticareti azaltmayı hedefliyor. Önümüzdeki dönemde, İran’daki olumlu tüketici harcaması trendlerinin, perakende sektörünü şemkillendirmesi bekleniyor. Yaptırımlar döneminde İran ekonomisinin itici gücü olan perakende sektörünün 2019’a kadar yüzde 18 ortalamayla büyümesi ve 2020’de 202 milyar dolara; gıda dışı perakende ise 2021 yılında 93 milyar dolar büyüklüğe ulaşması öngörülüyor. İran perakende sektörü Türk markalar için önemli fırsatlar sunuyor. Güçlü bir iş ortağı ağıyla faaliye göstererek, marka gelişimine, mağaza içi atmosfere ve müşteri hizmetine odaklanmak, başarılı olmanın en önemli koşulları olarak görülüyor. Ayrıca dağıtım için doğru iş birliklerinin yapılması ve işin bölgelere bölünerek yönetilmesi de başarı için kilit rol oynuyor.

Türkiye, İran’a en fazla tekstil ürün ihraç eden 3. ülke

Yurt içi talebe rağmen, yabancı üreticilerle olan rekabet ve yaptırımlar nedeniyle makine yedek parçalarında sıkıntı yaşanması, İran’ın yerli tekstil üretiminde daralmaya neden oldu. İran’ın kumaş ve giyim ithalatı son 10 yıl boyunca sürekli yukarı yönlü bir trend izledi. Türkiye ise BAE ve Çin’in ardından İran’a en fazla tekstil ürünü ihraç eden 3’üncü ülke. Yaptırımların kaldırılması, tekstil sektörü için de fırsatları ve rekabeti birlikte getirecek. Türk tekstil üreticileri açısından bakıldığında, kısa vadede ihracatı artırmaya yönelik en önemli fırsat, Tercihli Ticaret Anlaşması’nın bir sonucu olarak bazı tekstil ürünlerine getirilen düşük gümrük tarifeleri. Ancak, genel olarak tekstil ürünlerine uygulanan tarifeler çok yüksek olduğundan, İran’da üretim yapılması tercih edilebilir.

“İran’a yatırım detaylı analiz edilmeli”

iran-perakende

KPMG Türkiye Yönetim Danışmanlığı Bölüm Başkanı, Şirket Ortağı Kaveh Taghizadeh sektör analizleri doğrultusunda İran konusundaki önerilerini şöyle sıraladı:

– İran, ekonomik büyüme hedefine ulaşabilmek için yabancı yatırımlara ihtiyaç duyuyor. Bu bağlamda, İran hükümeti üç kritik nokta üzerinden yabancı yatırımları değerlendiriyor;

1. İran’ın ekonomik büyüme ve teknoloji transferi anlamında başarıya ulaşabilmek için 250-300 milyar dolarlık yabancı yatırım desteğine ihtiyacı var.

2. İran’ın teknolojik altyapı eksikliği dikkate alındığında, teknoloji ve bilgi birikimi transferinde güçlü ülkelerin bu yarıştan galip çıkma şansı daha yüksek.

3. Yerel istihdam yaratacak yabancı yatırımcıların şansı daha fazla.

Taghizadeh, “İran, iş yapmak için zorlu bir pazar… Bu nedenle yabancı şirketlerin İran’a özgü iş ortamını, pazar yapısını ve kültürünü dikkate alarak strateji geliştirmesi gerekir. Yatırım stratejisinin; vergi yükü, lojistik/tedarik zinciri yönetimi, izin ve onay süreçleri ve teknolojiye erişim konuları dikkate alınarak detaylı bir şekilde analiz edilmeli” dedi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz