Ana Sayfa Yazarlar Engin Yıldırım Aile şirketlerinin kurumsallaşma süreci

Aile şirketlerinin kurumsallaşma süreci

Engin YILDIRIM

Aile şirketi, sahipliği ve yönetimi bir kişi veya aileye ait olan şirket olarak tanımlanmaktadır. Aile üyeleri, hem şirketin sahibi hem de yöneticisi konumundadır. Aile şirketleri birçok avantaja sahip olduğu gibi, iyi yönetilmediğinde kronik problemleri ve riskleri de bünyesinde barındırırlar. Aile şirketlerine kurumsallaşma ve aile anayasası için danışmanlık hizmetleri veren firmalar hangi konularda danışmanlık hizmeti vermektedir?

· Ailenin ve şirketin kurumsallaşması,
· Aile anayasasının hazırlanması ve uygulamaya geçirilmesi,
· Kuşak geçişlerinin planlanması ve sürecin yönetilmesi,
· Üst kurulların oluşturulması (aile meclisi, yönetim kurulu, icra kurulu, denetim kurulu)
· Şirketin başkanı konumuna gelecek aile üyesinin yetiştirilmesi,
· Aile üyeleri arasındaki anlaşmazlıkların çözümüne yönelik çalışmalar yapılması,
· Şirket bünyesinde ilk defa çalışacak aile fertleri için kariyer planlamasının yapılması,
· Aile şirketinin operasyonel etkinliğini, verimliliğini ve performansını artırma,
· Aile şirketlerine özel denetim ve kontrol mekanizması kurulması,

2023 hedeflerine odaklanan Türk şirketleri hem daha kurumsal olabilmek hem de yeni kuşaklarla şirketlerini daha da büyütebilmek için aile anayasasını odağına aldı. Türkiye’de üçüncü kuşağa ulaşan şirketlerin oranının yüzde 3’le sınırlı, aile anayasası hazırlatan şirketlerin oranı ise yüzde 1 seviyesindedir.

Sadece Türkiye’de değil dünyada da dördüncü nesile ulaşabilmiş aile şirketlerinin sayısı parmakla gösterilebilecek kadar az. Şirketler hem sonraki nesiller hem de disiplini sağlamak için aile anayasasını odağına aldı. Bugün yaklaşık 250 şirketin aile anayasası var. Bu oran çok düşük. Ancak son dönemde aile anayasasına ilgi artmaya başladı.

Türkiye’de şirketlerin yüzde 90’ını aile şirketlerinden meydana gelmektedir. Bunların yüzde 70’ini birinci ve ikinci kuşaklar yönetiyor. Üçüncü kuşağa ulaşan şirket oranı ise yüzde 3. Anayasası olmayan şirketler tehlikenin farkında. Bu nedenle aile anayasası çalışmalarını hızlandırdılar. Aile anayasasının şirketlerin büyümesine ciddi katkılar sunmasının yanı sıra kurumsallaşma yolunda da şirketleri disipline ediyor.

Aile anayasaları oluşturulurken şirketlerin yönetimiyle ilgili kısımlarını içeren temel konuların ortaktır. Bunların dışındaki konularda her şirketin anayasası farklılık gösterir. Özellikle şirket yönetimi dışında daha çok aile bireylerinin şirketler dışındaki yaşayışları, aileye karşı sorumlulukları, eğitimleri, topluma karşı davranış ve sorumlukları gibi konular, ailenin yaşam tarzı, aldıkları eğitim, örf ve adetlerine göre birbirinden çok farklı özellikler ortaya koymaktadır.

Türkiye’de her ne kadar babalar kurar, oğullar yer, torunlar batırır gibi ifadeler klişe söylem gibi gözükse de istatistikler bu söylemi doğrular nitelikte. Ama iyi yönetildiğinde aile şirketlerinin olağanüstü başarılar gösterdiği de ortada. İtalya’da 1380’lı yıllardan bu yana içecek üretimi gerçeklestiren bir firma halen aktif bir şekilde iş hayatına devam ediyor. Japonya’da da restoran işletmeciliğinde birkaç örnek bulmak mümkün. Parmakla gösterilecek kadar az olan bu şirketlerin başarısının altında yatan neden kurumsallaşma modelinin iyi oluşturulmuş olması. Böylelikle işler her jenerasyona zamanında ve başarıyla aktarılmış.

‘’Aile şirketlerinde geçiş dönemi önemli’’

Yönetimin gelecek nesillere nasıl devredileceği, aile dışından profesyonel bir kişinin önderliğinde çözülmelidir. Aile bu konuda mutlaka profesyonel destek almalı. İşi devreden aile büyüğü ile işi devralan aile ferdi arasındaki kuşak çatışması işe yansıtılmamalı. Değerler ikinci nesile iyi aktarılmalı. Değerlerin en doğru sekilde aktarılması başarıyı kaçınılmaz kılıyor.

Kurumsallaşmada en önemli adım “profesyonel yönetici”

Aile şirketlerinde en önemli adım doğru kurumsallaşmasıdır. Kurumsallaşma sağlanarak aile şirketlerinin çok hızlı ilerlemesi, büyümesi mümkündür. Yönetimde kaç aile üyesinin olduğuna bakılmadan tepe pozisyonlarına aile dışı profesyoneller getirilmeli. Profesyonel yöneticinin ailenin bir sonraki jenerasyonunun eğitiminde de yeri önemlidir. Aile şirketlerinin başarılarını sürdürebilmeleri için profesyonelleşmeleri şart. Aile şirketlerinde sürdürülebilirlik; Değerlerin kuşaklara en iyi şekilde aktarılması ve kurumsallaşmanın zamanında gerçekleştirilmesi ile sağlanabilir.

“ABD’de en büyük 500 firmanın üçte biri aile şirketi”

Dünya geneline bakıldığında, ABD’de 18 milyondan fazla işletme hayatını sürdürmekte ve bunların yüzde 90’dan fazlası aile şirketi. En büyük 500 firmanın üçte biri aile işletmesi. En büyük 100 şirketin İtalya’da yüzde 43’ü, Fransa’da yüzde 26’sı, Almanya’da yüzde 17’si aile işletmesi. Tüm şirketlerde aile şirketlerinin oranına bakarsak İtalya’da tüm şirketlerin yüzde 99’u aile şirketi, ABD ve Türkiye’de tüm şirketlerin yüzde 90’ı aile şirketi. Bütün büyük şirketler -teknoloji şirketleri hariç- büyük aile şirketlerinden oluşmaktadır.

Aile duygu kökenli etkileşimin, iletişimin, yoğunluğun, insani değerlerin aile kültürünün önde olduğu bir sosyal yapı. Bu yapının kurduğu şirket, marka, ciro, karlılık gibi daha maddi değerlerinin önde olduğu, kavramsal değerlerin önde olduğu mantık kökenli bir yapı. Şimdi elimizde iki tane yapı var, biri duygu kökenli, diğeri mantık kökenli. İki ihtimal var, ‘ya duygu ve mantık birbirini destekleyecek’ aynen bir insanda olduğu gibi ve ortaya kuvvetli bir yapı çıkacak. Dolayısıyla, birbiri ile uyumlu, ruh sağlığı yerinde bir kişilik ortaya çıkacak. Aile şirketinde de böyle, birbirini destekleyen bir yapı çıkartılması hedeflenmektedir. Aksi takdirde aile içi ilişkilerde çatışmalar başlar ve şirketin gerilemesine, dağılmasına neden olur.

Özetleyecek olursak aile şirketlerinde sürdürülebilirlik; Değerlerin kuşaklara en iyi şekilde aktarılması ve kurumsallaşmanın zamanında gerçekleştirilmesi ile sağlanabilir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz