UB Danışmanlık Kurucusu Uğur Berk, “Z kuşağının değişen tercihleriyle klasik mağazacılığı zor günler bekliyor” dedi. Berk, değişen tüketici alışkanlıklarını ve perakende sektöründe yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
Perakende sektörüne uzun yıllar boyunca emek vermiş, sektörün deneyimli isimlerinden UB Danışmanlık Kurucusu Uğur Berk, pandemiyle birlikte değişen tüketici alışkanlıkları ve perakendeciliği değerlendirdi.
Klasik perakende ticaretten, perakende e-ticaret sektörüne adım atan Uğur Berk, yıllar boyunca fiziki mağazacılığın ardından sanal mağazacılığa geçiş yaptığını, bu kararında e-ticaret işlem hacminin son 2 yılda yüzde 3’ten yüzde 12 seviyelerine çıkmasının büyük etkisi olduğunu belirtti. Uğur Berk: “Değişen alışkanlıklara sebep olan e-ticareti anlamadan yaşamak ve klasik yöntemlerle iş hayatımızı yönetmek, artık çok demode bir bakış açısı” dedi.
“Z Kuşağının alışkanlıkları, iş hayatını da değiştiriyor”
Uğur Berk hali hazırda üniversite öğrencisi olan Z kuşağı mensuplarının birkaç sene içinde iş hayatında kendini göstermeye başlayacağını, önce çalışan ve sonra da temel müşteri olacaklarını, Z kuşağının önceki kuşaklardan çok farklı alışkanlıklara sahip olan bir kuşak olarak iş hayatındaki dinamikleri değiştireceğini vurguladı. Berk şunları dile getirdi: “X kuşağının birçok açıdan daha geleneksel olduğu gözlemleniyordu. Y kuşağı ise X kuşağının bile gelenekselliğini kırmayı amaçlayan, bu yüzden de arada kalan bir kuşak oldu. Z kuşağının hayatla barışık, kendine çok güvenen, hayattan ne istediğini bilen ve iş hayatında da buna göre hareket eden bir kuşak olacağı açık. Bu kuşak teknolojinin içinde doğuyor. Bizlerin zorlukla alıştığı birçok yeni teknoloji, Z kuşağı için adeta çocuk oyuncağı durumunda… Teknolojiyle iç içe büyüyen bu kuşak, iş hayatındaki beklentileri ve müşteri alışkanlıklarını da kökünden değiştirecek. İş yapış şekillerinin tümü teknolojik altyapıyla mümkün olacak. Geleneksel anlayıştan farklı olarak, dış görünüş ve şekilden çok yaratılan net fayda ile ilgilenen bir yapının alacağını öngörülüyor. Bizim işe başladığımız yıllardaki gibi iş öğrenmek, deneyim kazanmak adına kendinden ödün vermek, yöneticilerin isteklerini karşılamaya çalışmak, yerine göre sessiz kalmak Z kuşağı için mümkün olmayan durumlar. Onlar hayata ne katacağı, nasıl faydalı olacağı ve bunun karşılığında hayatın onlara ne kazandıracağı konusunda çok açık olmak isteyecekler.” Bu nesil Elon Musk, Mark Zuckerberg gibi genç zeki ve kreatif milyar dolarlık işadamlarını örnek alırken, klasik düşünceye sahip olanlara göre durumun vahametini Elon Musk’ın şu sözleri daha net ifade etmektedir: Biz altmış yaşında nasıl emekli olacağını planlayan nesiller yerine, yirmi yaşında nasıl milyoner olabileceğinin farkında olan nesiller yetiştirmeliyiz.
“Asıl süreç, tüketiciye ulaşma noktasında başlıyor”
Birçok pazaryerinde kadın giyim markası “Lily Pure” ile e-Ticaret pazarının oyuncularından biri olan Uğur Berk, e-ticaretin klasik mağazacılıktan çok da farklı yatırım bütçeleri barındırmadığını söyledi. Berk sözlerine şöyle devam etti “Hepimizin duyduğu gibi ‘evimin bir köşesini depo yaptım, ürünün fotoğrafını çektim siteme koydum, sipariş aldığımda telefon edip siparişimi verdim, gelen ürünü de kargo ile yollayarak oturduğum yerden dünya kadar para kazandım’ şehir efsanelerine inanarak bu işe girecek olanlara sakın bulaşmasınlar derim. Çünkü gerçek e-ticaret hayatı bundan çok çok farklı” dedi.
Uğur Berk, şunları söyledi: “Bir ürün buldunuz, fiyatladınız, fotoğrafladınız, web sitesi oluşturdunuz ve bu ürünü içine koyup satışa hazır hale getirdiniz. Şu anda dünyanın en ücra kösesinde bir ağaç kovuğunun içinde mağazanızı açmış oldunuz. Şimdi bu mağazayı tanıtıp müşteri ile buluşturacaksınız. Asıl sürecin zorluğu, bu noktada başladığı için bu iş çok zor. Öncelikle piyasa ve ürün araştırması yapılmalı. Doğru ve farklı bir ürün bulmalısınız. Milyonlarca e-ticaret oyuncusundan fiyatta, kalitede ve tasarımda farklı olmanız lazım. Başarıyı yakalamak için ambalaj tasarımı da önemlidir. Doğru lokasyonun kiralanması ve doğru şirketin kurulması lazım. Kargo ve sanal POS anlaşmaları olmalı. Mutlaka e-arşiv ve e-fatura süreçleri yürütülmeli. Ön muhasebe yazılımı kullanılmalı. Doğru satış kanalı seçilmeli, doğru fiyatlama yapılmalı, doğru ürün yükleme teknikleri uygulanmalı, doğru fotoğraf çekimi ve doğru adette fotoğraf yüklemesi ve doğru açıklamalar olmalı ve tüketiciye ulaşmak için çok fazla reklam yatırımı yapılmalı.”
“Fiziki mağazacılar için, satın alma deneyimi daha da farklılaştırmalı”
“Artık e-ticaret, hiçbir zaman eskisi kadar sönük olmayacak” diyen Uğur Berk, değerlendirmelerini şöyle sonlandırdı: “İnsanlar e-ticaretin kolaylığının farkına vardı. Koşulsuz iade özelliklerinin ne kadar kolay olduğunu öğrendi ve sabah kahvesini içerken ayağına kadar ürün getirtmenin keyfine alıştı. Klasik mağazacılığı artık zor günler bekliyor. Özellikle yeni nesil hiç de alışık olduğumuz satın alma kalıplarına girmiyor. Perakendecilerin satın alma deneyimlerini daha da farklılaştırmaları gerekecek.”
“Türkiye’de birçok dev üretici dünya markalarının sadece fasoncusu konumunda”
Uğur Berk, çeşitli dünya markalarına üretim yapan, iplikten, kumaşa, kumaştan koleksiyona kadar entegre çözümleri kendi içinde barındıran dev üretim tesislerinin marka değerleri sıfıra yakın olduğunu dile getirdi. Berk, E- ticaret bu firmaların da kendi içlerinde barındırdıkları bu gücü dışarı vurma ve ciddi bir markalaşma sürecine girip kendi marklarını önce ulusal platformda, daha sonra da uluslararası arenada duyurma kolaylığını sağladığına dikkat çekti. Uğur Berk, UB Danışmalık olarak bu firmalara iş geliştirme ve markalaşmaları konusunda danışmanlık hizmeti vererek deneyim ve birikimlerimi paylaşmak yeni Türk markalarının piyasaya çıkmasında yardımcı olmanın en büyük arzusu olduğunu sözlerine ekledi.