Ana Sayfa Gündem 2030 için AVM’lerin sürdürülebilirlik sorumlulukları

2030 için AVM’lerin sürdürülebilirlik sorumlulukları

İlham İnan DÜNDAR

Hükümetlerin, endüstrilerin ve tüketicilerin gezegenimizi daha fazla geri dönülemez çevre kirliliği ve iklim krizine neden hasarlardan korumak ve birlikte yapılabileceklere öncü olmak amacıyla Birleşmiş Milletler, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi (SDG) içeren 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’ni sundu.

Sağlıklı bir gezegen, sağlıklı bir topluluğa, sağlıklı bir ekonomiye ve BM nin 2030 hedeflerine ulaşmak için tüketiciler, ziyaretçiler, AVM yöneticileri ve perakende sektör liderleri olarak hep birlikte gayret göstermeliyiz.

Çevreyi hassasiyetinin kırmızı alarm verdiği, koruyucu tedbirlerin aciliyet kazandığı bir dönemde, ticari gayrimenkul kavramı ve kapsamı yatırımların üretimi ve işletimi açısından çok önemli bir yerde konumlanıyor. Kamusal sorumluluğu olan geniş tabanlı ve veya büyük ticari yapılar, ‘kentsel ayak izi’ olarak çevre üzerinde derin etkiye sahiptirler. Sürdürülebilirlik, yalnızca gezegenimizi korumakla kalmıyor, aynı zamanda ekonomik faydalar, marka sadakati ve ulusal ve uluslararası düzenleyici teşvikler de sağlıyor. Basitçe söylemek gerekirse, sürdürülebilirlik yalnızca ahlaki bir zorunluluk değil, aynı zamanda akıllı bir geleceğe yatırım işidir.

Alışveriş merkezleri ve perakendeciler çevresel sürdürülebilirlik girişimlerini aktif olarak yürütmek, stratejilerini planlamak ve bunu toplumla paylaşmak zorundalar. Çünkü yeni kuşak tüketiciler ve diğer paydaşlar önümüzdeki yıllarda perakende şirketlerini ve alışveriş merkezlerini eylemlerinden dolayı sorumlu tutacaklar. Diğer bir mana da sürdürülebilir olmamak, şirketlere maliyet getiren kötü bir yönetim ve iş modeli olarak yatırımcılarına değer kaybettirecektir.

Avrupa ve Amerika’da alışveriş merkezi yatırım ve yönetim şirketleri; sürdürülebilirliği ve ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim) faaliyetlerini, değişen koşullara uyum sağlama stratejilerinin önemli bir parçası olarak görüyor. ESG kriterleri, uluslararası platformlarda yatırımcılar, fon şirketleri ve GYO’lar tarafından hangi şirketlerin destekleneceğine karar vermek için giderek daha fazla kullanılıyor. Sürdürülebilir çözümlere yatırım yapmak, alışveriş merkezi sahiplerinin, perakendecilerin daha iyi rekabet etmelerini ve farklı ve arzu edilen deneyim odaklı ortamlar yaratarak yaya trafiğini artırmalarını sağlamaktadır. Ziyaretçiler, sürdürülebilirliğe önem veriyor ve 2022 yılı araştırmalarına göre insanların yüzde 63’ü, kendi değer ve inançlarını yansıtan bir amacı temsil eden şirketlerden ürün ve hizmet satın almayı tercih ediyor. Bunu yapmayan şirketlerden alışveriş etmekten kaçınıyorlar.

Alışveriş merkezlerinin özellikleri ve karmaşıklıkları göz önüne alındığında, iyileştirilmesi gereken alanların belirlenmesi zordur. Öncelikle çevreci yaklaşımlar için dış müşterilerden önce iç müşterileri ikna etmek, atılacak adımlara inandırmak gerekir. Güçlü eylem planları yapmak, katılımı artıracak kampanyalar hazırlamak, uygulamaları mükafatlandırmak ve tüm bunları ziyaretçiden, mağaza çalışanına; üçüncü taraflardan kiracılara, temizlik çalışanından AVM operasyon birimlerine kadar hissettirilebilmelidir.

1. ÇEVRE ODAKLI TOPLUM MERKEZLERİ: Uluslararası yatırım ve veya yönetim şirketleri bünyelerinde bulunan alışveriş merkezleri, çevreci girişimleri topluluk desteklerine entegre ediyorlar. Geleneksel etkinliklerin yanı sıra sürdürülebilir yaşam atölyelerine, kompostlama (mutfaklarda geri dönüşüm) derslerine ve geri dönüşüm etkinliklerine ev sahipliği yaparak çevre bilincini topluluk yolculuklarına dönüştürüyorlar.

2. YEREL İŞ BİRLİKLERİ: Alışveriş merkezleri, yerel üreticiler, lokal girişimciler ve kuruluşlarla ciro kira paylaşımlı iş birliktelikleri, sürdürülebilir yerel ürünleri ön plana çıkarıyor ve organik çiftçi pazarları gibi etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Bu sadece topluluk katılımını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda çevre bilincini de destekliyor.

3. KAMUSAL DÜZENLEMELERE UYGUNLUK: Dünyada, hükümetler artan iklim krizi, kuraklık ve çevre kirliliğine karşı giderek daha sıkı çevre düzenlemeleri ve ülkelerin ihracat, ithalatlarını yüksek oranda etkileyebilecek ağır yaptırımlar uyguluyorlar. Sürdürülebilirliği ön planda tutan perakendeciler ve AVM’ler bu düzenlemelere uyum konusunda daha iyi donanıma sahip olup olası ceza ve gelecekteki ticari kısıt yaptırımlardan, kaçınmak için çalışmalarını hızlandırmalılar.

4. YEŞİL SADAKAT PROGRAMI: Sadakat programları, gezegeni korumak için adımlar atan tüketicileri ödüllendirmenin harika bir yoludur. Bu şekilde ziyaretçilerin tutum ve davranışlarını da olumlu yönde daha da değiştirebilir. Yurt dışı bir örnekte AVM ‘cafe’ ‘kahvehane’ kiracılarını, toplu halde, kampanya kapsamında ‘müşterilerine evlerinden getirdikleri ve sürekli yanlarında taşıdıkları şahsi kupalarını her kullandıklarında ‘indirim’ kampanyası sürdürmektedir. (Tabii kültürel farklılık nedeni ile Türk müşterinin yanında taşıdığı kupasını her kullanım sonrası temizleme alışkanlığına çözüm üretmek gerekir). Ülkemiz AVM’lerinde de zaman zaman uygulanan ama sonu getirilmeyen ‘eski ürünlerini geri dönüşüm toplama’ kampanyaları yapılmaktadır. Bunların sürdürülebilir planlama ile cazibesini yükseltmek için ‘geri dönüşüme getirilen ürünün ait olduğu marka veya markanın satışını yapan mağazalar aracılığıyla her geri dönüştürdüklerinde müşteriye puan kazandıran, müşteriyi çevre dostu olmaya teşvik edilecek ve AVM’den daha sık alışveriş yapmak isteyecekleri çözümler üretilebilir.

5. ÇEVRE DOSTU ULAŞIM SEÇENEKLERİ TEŞVİKİ: Motorlu taşıma araçları çevre kirliliğin en yaygın nedenlerinden biridir. Ziyaretçileri, çevre dostu ulaşım seçeneklerine teşvik etmek, karbon emisyonlarının azaltılmasına katkıda bulunacaktır. AVM’nin toplu ulaşım ile gelinen, örneğin metro girişleri şaşırtıcı dekorasyon stili, girişe özel koku, aydınlatma, ikram, hızlı güvenlik geçişi ve benzeri uygulamalarla gizli ödüllendirmelere tabii tutularak; ziyaretçiler ve çalışanlar için özel otomobilleri ile gelmek yerine, daha cazip hale getirilebilir. Toplu taşıma kullanan, araçlarını ortak kullanan veya çevre dostu araçlarla seyahat eden alışverişçiler ise yine ekstra puan kazandırma yöntemi ile ödüllendirilebilir. Bu tür girişimler, herhangi bir alışveriş merkezini ziyaret etmek nedeni ile oluşabilecek ‘karbon ayak izini’ önemli ölçüde azaltabilir.

6. SORUMLULUK HİSSİYATINA SAHİP TÜKETİMİ VE ÜRETİMİ TEŞVİK: Bir ürünü daha dikkatli defaten daha fazla kullanarak ‘kullanım verimliliği’ artırılmış ve ürünün yenilenme veya ikamesinin daha az tüketilmiş olması sağlanacaktır. Alışveriş merkezinde daha sağlıklı ve daha sürdürülebilir ürünler sunan, kalitesi daha yüksek, sürdürülebilirlik çabası yoğun olan kiracılar ile marka karması bütünlüğünü sağlamak.

7. SÜRDÜREBİLİR KATKILI ENERJİ PLANLAMASI: Sürdürülebilir enerji, gezegenin kaynaklarının bilinçli kullanılmasıdır. Sürdürülebilir enerjinin kullanımı için yapılabilecek birçok yol mevcuttur. Daha az enerji kullanmak için LED ışıklar ve enerji tasarruflu elektrik, bir alışveriş merkezi içindeki çoğu mağazanın enerji tasarrufu için olumlu bir şekilde dönüştürebileceği iki unsurdur. Mevsimsel geçişlere göre her yıl aydınlatma, sulama, iklimlendirme senaryoları en az dört kez güncellenmelidir.

8. YENİLENEBİLİR ENERJİ ENTEGRASYONU: Güneş panelleri ve benzeri yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu, alışveriş merkezlerinin benimsediği bir başka yenilikçi çözümdür. Güneş panelleri temiz ve yenilenebilir bir enerji kaynağı sağlayarak fosil yakıtlara olan bağımlılığın azaltılmasına yardımcı olur. Üstelik üretilen fazla enerji depolanabiliyor veya şebekeye geri besleme yapıyor. Böylece sürdürülebilirliğe ve bütçelere daha fazla katkı sağlanıyor.

9. SU TASARRUFU: Su kıtlığı sorunlarının üstesinden gelmek için alışveriş merkezleri su tasarrufu için mekanik ve teknolojik tekniklerini benimsiyor. Düşük akışlı armatürler, yağmur suyu toplama ve akıllı sulama, kirli su dönüşümlü kullanım sistemleri seçiyorlar. Alışveriş merkezleri, su tüketimini azaltarak ve su kullanımını optimize ederek sürdürülebilir su yönetimi uygulamalarına önemli ölçüde katkıda bulunuyor.

10. SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM: Sürdürülebilirlik, etkinliklerden de öte, alışveriş merkezi tasarımının bir parçası haline geldi. İster geri dönüştürülmüş malzemelerden yapılmış oturma yerleri olsun, ister çevre dostu unsurlara sahip oyun alanları olsun, alışveriş merkezleri yeşil taahhütlerini mekanlarının dokusuna yerleştiriyor. Perakendenin yanı sıra kentsel çiftliklere, geri dönüşüm merkezlerine ve hatta yenilenebilir enerji projelerine, alışverişin ötesindeki mekanlara ev sahipliği yapabilirler. Mümkün olduğunca gün ışığının yoğun olduğu projeler tasarlanmalıdır.

11. ZİYARETÇİ GÜCÜ: Sürdürebilirlik değişiminin temel faktörlerinden biri tüketici tercihidir. Ziyaretçiler çevre konusunda daha bilinçli hale geldikçe, kendi değerlerini yansıtan, sürdürülebilirliği hem etik hem de iş anlayışına uygun bir seçim haline getiren alışveriş merkezlerine yönelecekler.

12. ATIK PLANLAMA VE GERİ DÖNÜŞÜM: Sürdürülebilir alışveriş merkezlerinde verimli atık yönetimi ve geri dönüşüm uygulamaları çok önemlidir. Alışveriş merkezleri de dahil olmak üzere büyük fabrikalardaki bazı işlemler, atıklar atmosfere ve çevreye büyük miktarda zehirli gaz salmaktadır. Alışveriş merkezleri, uygun imha ve geri dönüşümü teşvik etmek için atık ayırma sistemleri uyguluyor. Ayrıca alışveriş merkezi yönetimleri, plastik kullanımının azaltılması ve geri dönüştürülebilir malzemelerin kullanımının teşvik edilmesi gibi çevre dostu uygulamaları hayata geçirmek için kiracılarla iş birliği yapıyor. Özellikle büyük mağazalarda, marketlerde israfın azaltılmasına yönelik öğretici ve engelleyici ipuçları veren kampanyalar düzenlemek; pişirme alanlarının küçük işletmeler arasında ortak kullanıma yönlendirecek şekilde tasarlanması, tedarik zincirlerinin birleşik kullanılmasına teşvik; kiracı kiralayan sorumluluğunda farkındalık yaratılmasına yardımcı olacaktır.

İklim değişikliği ve çevresel bozulmanın üzücü gerçeklerinden beslenen, hızla gelişen tüketici zihniyeti, artık sürdürülebilir değerleri benimseyen işletmelerle uyum sağlamanın yollarını arıyor. Ancak değişimi talep edenler yalnızca tüketiciler değil. Alışveriş merkezi sahiplerinden kiracılarına, güvenlik personeline kadar alışveriş merkezlerinin içinden de özellikle Y ve Z kuşağı çalışanlarının kolektif bir baskısı oluşmaktadır.

Perakende, yeni nesiller için tüketimi teşvik ettiği için sürdürülebilirliğin karanlık yüzü olarak görülüyor. Şehirlerin dönüşümünde önemli bir etkiye sahip olan alışveriş merkezleri, toplumu bir tür homojenleşmeye ve heterojen tüketim toplumunun ortaya çıkmasına sürüklemiştir. Bu bağlamda, tüketim devleri olarak algılanan alışveriş merkezlerinin anlatısı da yeniden yazılıyor. Alışveriş merkezleri, faaliyetlerine sürdürülebilirliği aşılayarak perakende satış alanları için daha yeşil ve daha çevre dostu bir gelecek yaratma konusunda öncü olma potansiyeline sahip. Ortak uygulamaları iyileştirmenin sürdürülebilir yollarını düşünmek, toplumu ve ekosistemi olumlu yönde etkileyecektir.

Büyük ölçekli sürekli satın almaların tek çatı altında yapılması ve hizmetlere tek yerden erişilmesi ve böylece emisyonların azaltılması şehirler için ‘çevresel boyut katkısı’ olarak kabul görmektedir. Ayrıca özellikle ülkemizde aileler ve topluluklar AVM’lerde dünya genel kabul görmüş standartlarına göre daha fazla zaman harcıyor ve bu da sosyal sermayenin sürdürülebilirliğini destekleyebiliyor. Alışveriş merkezlerinin ekonomik sürdürülebilirliği, yalnızca alışveriş merkezinin inşası ve işletilmesinden kaynaklanan ekonomik fayda ile değil aynı zamanda ek hizmetler veya yoksulluğun azaltılmasıyla da ilişkilidir.

Özet Çözüm Önerileri: Sürdürülebilirlik çağın zorunlu ihtiyacıdır. Günümüz Z ve modern Y kuşağı bir ürünün nasıl yapıldığını ve kullanımından sonra; ambalajının dahi atıldıktan sonra nereye gittiğini, neye dönüştüğünü, bilmek istiyorlar. Çevreyi korumak için üzerlerine düşeni yapmak istiyorlar. Alışveriş merkezi operasyoncuları sürdürülebilirliğe önem veren ziyaretçilere hitap etmek için çeşitli önlemler alabilirler:

1. Alışveriş merkezinde sürdürülebilir ve çevre dostu ürünlerin satışı yapan ve veya geri dönüştürülebilir ambalajlar kullanan markaları tanıtmak.

2. Kaliteli ve kalite güvenceli ikinci el alışveriş ortam girişimcilerinin kiralama koşullarında desteklenmesi. Elektronik aletlerden antika mobilyalara, vintage giyim ve aksesuarlara kadar ikinci el ürünler satan çeşitli mağazaların pazarları kurgulanabilir. Çevreye duyarlı müşterilerin duygularına uygun somut bir pazarlama stratejisi geliştirilebilir. (İsrafın azaltılmasında etkili olabilir. Çevre dostu olmasının yanı sıra ikinci el alışverişi de cüzdanı yormaz. Aşırı enflasyon dönemlerinde krize ilaçtır.)

3. Daha fazla ziyaretçi çekecek organik ve vegan ürün satışına yönelik ‘çiftçi pazarları’ ve benzeri haftalık etkinlikler düzenlemek.

4. İklimlendirmeye de çevre dostu ve doğal alternatifler gelişimi sağlanabilir. AVM ortam sıcaklığı için doğal havalandırma sistemi projelendirmek ve mümkün olduğu kadar canlı bitki ve ağaç dikmek.

5. İleri dönüşüm, tarihi geçmiş ve atılmış ürünleri kullanmanın ve israfı en aza indirmenin etkili bir yoludur. AVM içerisinde belirlenen bir alanda bunları toplamak ve bunları kullanarak yeni ürünler haline getirecek şirketlerle iş birliği yapmak. Tüketicilerin ileri dönüştürülmüş ürünlere yönelik algısını değiştirmek bu akımda AVM olarak etkin rol almak ziyaretçinin ‘sadakat güven’ duygusunu artıracaktır.

6. Alışveriş merkezi yönetimleri, kiracıları çevre dostu paketleme stratejilerine destek vermelidirler. Kiracıları paketlemeyi en aza indirmeye teşvik etmelidirler. Biyolojik olarak parçalanabilen veya geri dönüştürülebilir malzemeleri kullanan mağazalara pazarlama kapsamında AVM içi reklam alanları kullanım ile ödüllendirmek.

7. Ziyaretçilerin kendi çantalarını ve kaplarını getirerek alışveriş sonrası taşımak için kullanmaları; alışverişte talep ettikleri poşet ve plastik kullanımları azaltılabilir. Bu alışkanlığı teşvik etmek için alışveriş yapanları AVM içi mağazalarda kullanılacak ‘indirim kuponları veya puanlar’ ile ödüllendirebilirsiniz.

8. Kiracılar ile toplanan ambalajların yeniden kullanılabileceği, atılmış paket ve kutuların değişimi kampanyaları organize edilebilir. AVM aplikasyonlarını eğlenceli hale getirebilecek ‘son paket sende’ kampanyası ile ziyaretçinin geri getirdiği ambalaj karşılığı alışveriş ettiği mağazadan yeniden promosyon puan kazanması sağlanabilir. Böylece tekrarlı AVM ziyareti de sağlanmış olacaktır.

9. Sürdürülebilir modayı teşvik eden giyim ve sürdürülebilirliği ön planda tutan takı ve makyaj markalarına öncelikli ve avantajlı öncelik vermek. Bu, daha fazla ziyaretçi çekimine yardımcı olmanın yanı sıra, alışveriş merkezine ve kiracılara olan müşteri güvenini ve sadakatini de artıracaktır.

10. Ziyaretçiler genellikle kısa bir süreliğine dikkatlerini attıkları şeye ayırırlar, Atık bölümlemeleri arasındaki çapraz bulaşmayı, bulaşıklığı en aza indirmek ve kullanımı teşvik etmek için kapların çöp için mi yoksa geri dönüştürülebilir malzemeler için mi tasarlandığını belirtmek üzere net anlatımlı açık algılanabilir tabelalar kullanmak.

PERAKENDE DÜNYASINDAN ÖRNEKLER


Yaşanabilir bir gezegen ve gelecek için harika işler yapan markaların, alışveriş merkezlerinin örnekleri dünya da giderek çoğalmaktadır.

a. Levi’s, 2011 yılında denim üretim sürecini daha az su yoğun hale getiren ‘Water<Less Jeans’ koleksiyonunu tanıttı.

b. H&M, 2019 yılında Piñatex gibi çevre dostu hammaddelerden üretilen kıyafetlerin yer aldığı ‘Conscious’ Koleksiyonunu piyasaya sürdü.

c. İskandinav ülkelerinde 33 AVM yöneten Citycon 2030 yılına kadar iklim açısından nötr olma yönünde iddialı bir hedef belirledi. Metrekare başına enerji tüketimi, 2022’ye kıyasla yüzde 10 azaltılacak.

d. Bir Citycon yatırımı Norveç Buskerud Storsenter AVM karbon nötr konforlu iklimlendirmeye öncülük ederek yüzde 34’lük muhteşem bir enerji tasarrufu sağlıyor. Buna ek olarak şirket, atıklarının yüzde 90’ından fazlasını geri dönüştürüyor.

e. Finlandiyalı gayrimenkul yatırımcısı Sponda, Yeşil Sürüşü taahhütleri ile 2016-2018 ortalamalarına kıyasla 2022 yılında enerjiyle ilişkili CO2 emisyonlarında yüzde 67,7 oranında muazzam bir azalma ve yalnızca 2021 yılında enerji tüketiminde yüzde 9,7 oranında bir azalma ile sağlamıştır. (Sponda’nın mülk değerinin yüzde 81’i çevre sertifikalı.)

f. Target, Tesco ve Alibaba gibi diğer perakende devleri de 2030 yılına kadar karbon ayak izini önemli ölçüde azaltma taahhüdünde bulundu.

g. Helsinki de Lippulaiva 3.500 metrekarelik yeşil çatısıyla 2022 yılında Finlandiya’nın ilk yüzde 100 karbon nötr alışveriş merkezi ve eko-güdümlü dönüşümün öncüsü oldu.

h. Lippulaiva ve IsoOmena gibi bazı AVM’ler dijital tabela güç ihtiyaçlarının yüzde 100’ünü çatıdan elde edilen güneş enerjisinden karşılıyor.

i. Citycon Lippulaiva, geleneksel kağıt ve plastik posterlerin yerine dijital çözümler sunarak sürdürülebilirliğe olan gerçek bağlılığı vurguluyor. Bir artırılmış gerçeklik yeniliği olan AR tabanlı yön bulma, fiziksel tabela ihtiyacını ortadan kaldırdı. Dijital rehberlere ve tabelalara geçiş, israfı azaltabiliyor; inovasyon ve sürdürülebilirliğe gerçek bir bağlılık ilişkilendiriyor. Öte yandan, kullanıcı deneyiminin çevresel sorumlulukla buluşması sağlanıyor.

j. İtalya’daki Green Pea Alışveriş Merkezi, dünyada tamamen sürdürülebilirlikle inşa edilen ilk alışveriş merkezidir. Green Pea’nin tüm girişlerine yerleştirilen, sürdürülebilir enerji zeminleri; ayak seslerinden üretilen kinetik enerjiyi elektriğe dönüştürüyor. Fayansların üzerinde yürümek, alışveriş yapanların ağırlığının ürettiği elektrik tüm Green Pea AVM faaliyetleri için kullanılan enerjiyi karşılıyor. Ziyaretçilerin yemek alanında ücretsiz olarak kullanabileceği akıllı telefonları şarj etmek için kullanılabiliyor. AVM’nin tamamı sürdürülebilir malzemelerden, geri dönüştürülmüş parçalardan ve yenilikçi sürdürülebilir çözümlerden inşa edilmiştir. Güneş panelleri, yağmur suyu gibi doğal kaynakların geri dönüştürülmesi sağlanmıştır.

k. İngiltere’de bulunan ‘Queensgate Alışveriş Merkezi’, enerji, atık ve su kullanımını azaltmak için kiracılarını harekete geçirerek; ‘Büyüyen Yeşil Taahhüdü’ ‘Growing Greener Pledge scheme’, program, mağazaların çevresel bileşenlerini analiz etmeye ve iyileştirilecek alanları belirlemeye odaklanıyor. Queensgate AVM Çevre Müdürü Carol Wakelin çalışmaları şöyle açıklıyor: “Kampanya ilk yıl sonunda, yüzde 83’lük bir perakendeci katılımına ulaştı’ Queensgate AVM yıl sonu faaliyet raporunda iyileştirmelerle, finansallarına 477.000 sterlin tasarruf elde ettiğini resmen yansıttı.

İnsanlığa ve yaradılışa karşı sorumluluk duygusu ile birkaç saniyeliğine gözlerimizi kapatıp, makaledeki örneklerle, ‘Alışveriş merkezinin çevreye duyarlı bir geleceğe nasıl uyum sağladığını hayal edelim’ Attığınız her adımın, yaptığınız her alışverişin; daha yeşil, daha çevreci bir geleceğe katkıda bulunduğu bir alışveriş merkezine girdiğinizi hayal edin.

Alışveriş merkezlerini ve perakendeyi yeniden şekillendiren, dönüştürücü hareketi ateşleyen, kesinlikle bu vizyon olacaktır.