Ana Sayfa Gündem Lüks markalar için zorlu denge

Lüks markalar için zorlu denge

Avrupa’da lüks sektörü, olumlu bilanço sonuçlarıyla toparlanma sinyalleri veriyor. Ancak Çin’deki zayıf talep ve ABD’nin olası gümrük vergileri, markaların kâr marjlarını zorlayabilir. Analistler, tüketicilerin daha seçici hale geldiğini ve güçlü markaların bu süreçten avantajlı çıkacağını belirtiyor.

Avrupa’da son dönemde zorlu günler geçiren lüks sektörü, olumlu geçen bilanço sezonunun ardından toparlanma sinyalleri veriyor. Ancak Çin’de devam eden zayıf tüketim ve ABD’den gelen olası gümrük vergisi tehditleri, en prestijli markaların bile tüketici tercihleri için rekabet etmesine neden olabilir.

Algebris Investments portföy yöneticisi Simone Ragazzi, CNBC’ye yaptığı açıklamada, “2024 sektör için en zor yıllardan biri oldu. 2025’te, özellikle yılın ikinci yarısında, normalleşme bekliyoruz” dedi.

Lüks çanta üreticisi Hermès, bu ayın başlarında güçlü bir dördüncü çeyrek performansı sergileyerek, Kering’in sahibi olduğu Gucci ve LVMH gibi markaların beklentilerin üzerinde kazanç elde ettiği olumlu bilanço sezonuna damga vurdu. Cartier’in sahibi Richemont’un aralık ayında tarihinin “en yüksek çeyreklik satışlarını” açıklaması da sektörün toparlanma yolunda olduğuna işaret etti.

Bernstein’den küresel lüks analisti Luca Solca, e-posta yoluyla yaptığı değerlendirmede, “En kötü dönem muhtemelen 2024’ün üçüncü çeyreğiydi ve şu anda ABD ve Avrupa tüketicileri tarafından yönlendirilen döngüsel bir toparlanma sürecindeyiz” dedi.

Çin’deki zayıf tüketim ve ABD gümrük vergisi endişesi

Lüks sektörünün uzun yıllardır en büyük müşterisi olan Çin’deki talep hâlâ zayıf seyrediyor. L’Oréal ve Gucci gibi Çin pazarına büyük ölçüde bağımlı olan markalar, ülkedeki satışların düştüğünü belirtti.

Öte yandan, ABD’nin Avrupa şirketlerine yönelik olası ek vergileri de sektörde endişe yaratıyor. UBS Avrupa lüks mallar analisti Zuzanna Pusz, CNBC’ye yaptığı açıklamada, olası ek vergilerin markalar tarafından tüketiciye fiyat artışlarıyla yansıtılacağını belirtti. Kering ve Hermès’in fiyat artışlarını değerlendirdiğini söyleyen Pusz, bazı markaların bu artışları gerekçelendirmekte zorlanabileceğini de ekledi. “Zaten büyük fiyat artışları gördük. Eğer firmalar yüzde 25’lik ek vergiyle karşılaşırsa, bunu dengelemek oldukça zor olacak” diyen Ragazzi, bazı şirketler için bu durumun “oldukça sancılı” olabileceğini ifade etti.

Avrupa’nın lüks sektörü, üretimin büyük ölçüde belirli ülkelerde yoğunlaşması nedeniyle ABD’de kolayca kopyalanamaz bir yapıya sahip. Örneğin, bir deri ceketin “Made in Italy” etiketi taşıyabilmesi için gerçekten İtalya’da üretilmesi gerekiyor. Bu nedenle bazı analistler, lüks markaların en ağır yaptırımlardan muaf tutulabileceğini düşünüyor. Ancak, Çin gibi hedeflenen ekonomilerde genel fiyat artışlarına ve tüketici güveninin azalmasına yol açabilecek ek vergiler, dolaylı olarak lüks sektörü için risk oluşturabilir.

Tüketiciler seçici davranıyor, güçlü markalar öne çıkıyor

Gümrük vergileri ve diğer ekonomik dalgalanmalar, tüketicileri daha seçici hale getiriyor. Barclays Avrupa Lüks Mallar Araştırma Başkanı Carole Madjo, bazı lüks markaların son dönemde “yenilik eksikliği ve yüksek fiyatlandırma” nedeniyle cezalandırıldığını ve fiyatlarını haklı çıkarmak zorunda kalacaklarını belirtti. “Ekonomik koşullar tüketici tabanı için daha zorlu hale geldikçe, insanlar daha az ama daha kaliteli ürünler satın alıyor” diyen Madjo, sektörün bu değişimin farkında olduğunu ve çözüm yolları aradığını belirtiyor.

Avrupa’nın lüks sektörü toparlanma sinyalleri verse de, Çin’deki tüketici talebi ve ABD’den gelen gümrük vergisi tehditleri, markaların hem stratejik planlarını hem de fiyat politikalarını yeniden gözden geçirmesini gerektirecek gibi görünüyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz