Ana Sayfa Tasarım Hermes Tokyo mağazası, bambu ormanlarını çağrıştırıyor

Hermes Tokyo mağazası, bambu ormanlarını çağrıştırıyor

Hermes, Tokyo’daki ilk bağımsız mağazasını Omotesando’da açtı. Fransız mimarlık ofisi RDAI tarafından kurgulanan Hermes Tokyo mağazası, Japonya’nın bambu ormanlarını çağrıştırıyor.

Hermes’in Tokyo mağazası, Fransız mimarlık ofisi RDAI tarafından hayata geçirildi. Tokyo’nun en prestijli caddelerinden Omotesando’da kurgulanan Hermes mağazası, Japon doğası ve kültüründen esinlenerek oluşturuldu. Yaklaşık 500 metrekarelik alan üzerine kurulu mağaza, lüks perakendecinin Tokyo’daki ilk bağımsız mağazası olma özelliğine sahip. Kafesli çelik cephesiyle dikkat çeken mağaza, balıksırtı desenli cam cephelere sahip.
Japonya’nın bambu bahçelerini andıran mağaza, tamamen camlı bir cepheye sahip olmasını engelleyen taş bir kaideye sahip Jingumae Ota Binası’nın iki katına kurulu.


Mağazada geleneksel vitrinler olabileceği için RDAI, binanın tabanını bakır renkli paslanmaz çelik parçalardan yapılmış geometrik bir ekranla sarmayı seçmiş. Küçük pencere vitrinleri, geceleri taş işçiliğini aydınlatan aydınlatma ile birlikte desenli kaplamaya dahil edilmiş.

Hermes Tokyo mağazasının kafesli çelik cephesi ile tıpkı bir bambu korusundaki ışık ve gölgelerin birbirine karışması gibi dış cepheye derinlik ve ışık katan modern bir görünüm sağlanmış.

Mağazanın iç tasarımı ise kıvrımlı duvarlara sahip. Mağazaya giriş, Japon doğasından ve kültüründen esinlenerek oluşturulmuş. Perakende alanındaki zeminler, Japon tatami paspasları andıran bir desenle döşenerek iki tonda yeşil taştan yapılmış.

Hermes Tokyo mağazası, binanın devasa beton sütunlarının etrafını saran yüzer ahşap rafların yanı sıra ahşap panellerle kaplı kavisli duvarlara sahip. Diğer duvarlarda ise çok tonlu bambu kakma kullanılmış.

Dramatik merdiven mağazanın odak noktası

Dramatik bir merdiven, butiğin en çarpıcı mimari özelliklerinden olurken aynı zamanda ışığın iki kat içeriye girmesine izin vermiş. Merdivenin dikey sütunlarının organik şekilleri ağaç dallarını andırırken, merdivenler soluk yeşil basamaklı taşları çağrıştırıyor.

Merdivenlerden yukarı çıkarken müşterilerin, Japon sanatçı Shoryu Honda’nın bulutların şekillerinden ve Moebius şeridinin sonsuz yüzeyinden esinlenen asılı bir bambu heykeliyle karşılaşmaları sağlanmış.

İkinci katta ise şeffaflık hissini korunurken, alanları ayırmak için Japon mimarisinde kullanılan geleneksel kağıt ekranları hatırlatan mobil bölmelere yer verilmiş.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz