Türkiye’de sneaker pazarına yön verme hedefiyle ilk mağazasının kapılarını 8 yıl önce açan In Street, sahip olduğu konsept ve sunduğu ürün çeşitliliği ile spor giyim severlerin kalbini kazanarak kısa sürede mağaza sayısını 150’ye çıkardı. Ünlü global spor markaların moda ve trend koleksiyonlarını uygun fiyat avantajlarıyla müşterileriyle buluşturan In Street, yurt içinde yakaladığı başarıyı dünya arenasına taşımayı da hedefliyor. Spor kategorisinin öncü perakende zinciri olarak uluslararası pazarda önemli bir oyuncu olmayı hedeflediklerini belirten FLO Ticari Operasyonlar Genel Müdür Yardımcısı Volkan Sezgin, orta vadede çok ciddi bir büyümeye odaklandıklarını açıkladı. Yıl sonuna kadar 50 In Street mağazası daha açacaklarını ifade eden Sezgin, yurt içinde ve yurt dışında yapacakları yatırımlarla 2025 yılına kadar mağaza sayısını 400’e çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
Röportaj, AVMDergi.comIn Street konseptini yaratma fikri nasıl ortaya çıktı?
Spor yaşam tarzı, hem ülkemizde hem dünyada yükselen bir trend haline geldi Biz bu potansiyeli erkenden görerek, yeni yatırımlarımızda bu kategoriyi ön plana çıkarmaya karar verdik ve Türkiye’de sneaker pazarının güçlü bir oyuncusu olma hedefi ile 2014 yılında In Street’i hayata geçirdik. Kısa sürede gördüğümüz ilgi ve spor yaşam trendinin daha da ivme kazanmasıyla spor kategoriye hızlı bir geçiş yaptık. Sadece ayakkabıda değil, spor tekstilinde de önemli bir oyuncu olmayı başardık. Ne mutlu ki bu alana yönelerek doğru bir karar verdiğimizi kısa sürede gördük. Yakaladığımız başarıyla birlikte önce mağaza metrekarelerimizi büyütmeye başladık. Bu sayede mağazalarımızda tekstil ve aksesuar kategorisi ile de müşterilerimize hizmet verir hale geldik. Tarzımız ve mağazalarımızla çok sevildik ve sneaker ve spor giyim kategorisini sahiplenen yapımızla bu alanda Türkiye’nin spor giyim zinciri olduk.
Bu başarıda rol oynayan ve In Street’i benzer mağazalardan ayrıştıran en önemli farklar nedir?
Dünyaca ünlü markaların ayakkabı ve tekstil koleksiyonlarını müşterilerimizle buluşturuyoruz. Ancak, bunu yaparken izlediğimiz yol, fark yaratan en büyük özelliğimiz diyebilirim. Online ve offline alışveriş arasındaki duvarları kaldırarak, omni-channel bir ekosistemde uygun fiyat ve bol seçenek alternatifleri ile müşterilerimize hizmet sunuyoruz. Bu sistemle online ve offline kanalları birleştirerek, bütünsel bir yaklaşımla müşterilerimize kusursuz bir alışveriş deneyimi yaşatıyoruz. Ancak bu deneyimin de temelinde öncelikle, In Street mağazalarımızda müşterilerimizle buluşturduğumuz Nike, Adidas, Puma, Skechers, Reebok, Lumberjack, Kinetix, U. S. Polo Assn.’nın da aralarında bulunduğu 20’nin üzerinde spor markasının ayakkabı ve tekstil koleksiyonları var. Kısa bir süre önce açtığımız İstinyePark mağazamızda bu markalara Calvin Klein, Tommy Hilfiger, Guess ve New Balance’ı da ekleyerek koleksiyonumuzu genişlettik. In Street olarak tarz sahibi kadın, erkek ve çocuklar için sunduğumuz sezon trendlerini yansıtan ürünlerle sokak modasının nabzını tutuyoruz. Tüm bunlar bizi, müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutma amacımıza yaklaştırıyor.
Yurt dışında da büyüme sürecek
Yurt içinde kısa sürede 150 mağaza sayısına ulaştınız. Aynı şekilde yurt dışında da büyümeyi planlıyor musunuz?
Kurulduğumuz günden bu yana Türkiye’de 53 farklı ilde ve ilk yurt dışı adımlarımız ile birlikte 150 mağazaya ulaştık. Bu özelliğimiz ile ülkemizin en hızlı büyüyen sneaker ve spor giyim zinciri olduğumuzu gururla söyleyebilirim. Mağazalarımızın yanı sıra geniş bir koleksiyon alternatifi sunan online sitemiz ve mobil alışveriş uygulamamızla da Türkiye’nin her yanına ulaşabiliyoruz. Ancak hedefimiz, bu başarıyı yurt dışına da taşıyarak uluslararası pazarlarda önemli bir oyuncu olmak. Geçen yıl Gürcistan ve Ukrayna’da açtığımız In Street mağazalarımızla bunun ilk adımını attık. Öncelikle CIS ülkeleri, Kuzey Afrika ülkeleri, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve Doğu Avrupa’ya açılmayı planlıyoruz. Yakın gelecekte bu bölgelerde açacağımız mağazalarla büyümemizi sürdüreceğiz.
Bu büyümeyi nasıl bir yapılanma ile gerçekleştireceksiniz?
Müşteri memnuniyetimizi en üst seviyede tutmak için operasyonlarımızı omni-channel bir ekosistemde yürütüyoruz. Son yıllarda uyguladığımız bu sistemden çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. Hem müşterilerimiz hem de In Street ekibi olarak biz, teknolojinin sağladığı kolaylıklardan ve faydalardan oldukça yararlanıyoruz. Bu sebeple yurt dışında mağaza açtığımız lokasyonlarda da bu sistemi uygulamaya almayı ve online – offline kanalları entegre biçimde yöneterek omni-channel yapımızla hizmet vermeyi planlıyoruz. Hedef pazarlarımızda Türkiye’de başarıyı yakaladığımız omni-channel ekosistem ile mağazalaşma başta olmak üzere yeni mağazalarla büyüme hedefindeyiz.
Yeni mağaza konsepti
Mağazalara yeni konsept
Açtığınız mağazalarınıza özel bir konsept yarattınız ve bununla da memnuniyet ve beğeni sağlıyorsunuz. Bu mimariyi nasıl oluşturdunuz?
Evet, mağazalarımızın sürükleyici ve ilham verici tasarımıyla müşterilerimize keyifli bir alışveriş ortamı sunuyoruz. Henüz ilk mağazalarımızı açtığımız dönemde, yani 2014 yılında uluslararası bir ödül olan “A’Design Award and Competition” ödülünü almıştık. Biz sokağın ritminden ilham alan bir markayız. Bu nedenle de bisiklet, kaykay gibi aksesuarlara zenginleştirilmiş duvar tasarımları ve grafiti çalışmalarıyla bu ritmi mağazalarımıza taşıdık. Şimdi ödüllü konseptimizi daha da geliştirdik. Mimarisiyle fark yaratan mağazalarımızın sonuncusu, yeni konsepti ile kısa bir süre önce İstinyePark’ta müşterilerimiz ile buluştu.
Yeni mağazanızla, konseptinizi biraz daha ileri taşıdınız. Uyguladığınız mağaza tasarımı hakkında detaylar verebilir misiniz?
Öncelikle belirtmeliyim ki, gelişen teknoloji, İstinyePark’ta hayata geçirdiğimiz yeni mağazamızın her bir metrekaresinde kendini hissettiriyor. Müşterilerimiz, daha mağazamıza girmeden, transparan ekranlı vitrinlerimizle karşılaştığı anda burada kendilerini farklı bir alışveriş deneyiminin beklediğini görebiliyor. Giriş bölümünde kolondan zemine uzanan ve üzerinde gezinmeye uygun bir ekranımız bulunuyor. 27 metrekarelik bir alana sahip olan bu podyum, arka tarafta mankenli sergileme yaptığımız ışıklı yüksek başka bir podyuma kadar uzanıyor. Burada markalar ile iş birliklerini ya da öne çıkaracağımız ürünleri tüketicilerimizle görsel bir şölen eşliğinde buluşturuyoruz. Bisiklet, kaykay gibi sokağın ritmini tutan aksesuarlar ile zenginleştirilmiş duvar tasarımları ve ilham veren grafiti çalışmaları da konseptimizi destekleyen unsurlar. Dinlenme, bekleme alanı olarak kullanılabilecek oturma alanımızla da müşterilerimize rahatlık sunuyoruz.
Omni – channel bir yapıya sahip olduğunuzdan bahsetmiştiniz. Mağazalar içerisinde bunu müşteriye nasıl sunuyorsunuz?
Omni-channel hizmet anlayışımız doğrultusunda mağazalarımızda omni-corner alanları da yer alıyor. Bu alanlarda müşterilerimiz, iade ve değişim işlemlerini kasada sıra beklemeden gerçekleştirebiliyorlar. “Tıkla Gel Al” seçeneği de müşterilerimize sunduğumuz bir başka kolaylık. Bu seçeneği kullanarak online olarak alışverişini tamamlayan müşterilerimizin ürün teslimatlarını mağazamızda yapabiliyoruz. Öte yandan mağazalarımızda aradığı ürünü ya da numarayı bulamayan müşterilerimizin talep ettikleri ürünleri istedikleri adrese ulaştırabiliyoruz.
Bu yıl sonuna dek 40 milyon ziyaretçi hedefi
Online alışveriş pandemi sürecinde en yoğun dönemini yaşadı ancak siz mağazalar açmaya da devam ettiniz. Bu yıl ne kadar ziyaretçi ağırlamayı planlıyorsunuz?
Pandemi öncesinde yani 2019 yılında mağazalarımızın yıllık ziyaretçi sayısı 32 milyon düzeyindeydi. Geride kalan bu sürecin ardından bu yıl sayıyı 40 milyona çıkarma hedefindeyiz. Mağaza metrekarelerimizi de artırarak flagship mağazalar açmayı sürdüreceğiz. Mağaza alanlarımızı genişleterek, ortalama 200 metrekareden 400 metrekare seviyesine çıkardık. Bu sayede spor tekstil koleksiyonlarının mağazalarımızdaki ağırlığını da artırmış olduk. 500 metrekare üzerindeki mağazalarımızda konseptimize uygun olarak yeni markaların hem ayakkabı hem de spor giyim koleksiyonlarını müşterilerimize sunmayı hedefliyoruz.
In Street için gelecek hedefleriniz nelerdir?
In Street bizim için spor giyim tarzını benimsemiş müşterilerimize ulaştığımız çok önemli bir kanal. Müşterilerimize hayatlarının her anında keyifle, tarzından, konfor ve rahatladığından ödün vermeden kullanabilecekleri ayakkabıları ve tekstil koleksiyonlarını geniş marka ve ürün seçeneği ile sunuyoruz. Önümüzdeki dönemde mağaza ve e-ticaret yatırımlarımızı artırmanın yanı sıra marka iş birliklerimizi geliştirerek ürün yelpazemize yeni alternatifler eklemeyi sürdüreceğiz. Farklı marka ve ürünlerin yeni sıra yeni mağazalarımızla da büyümeye devam edeceğiz. Diğer yandan mağaza trafiğimizi 40 milyona çıkarmak istiyoruz. 1,5 milyar TL’lik ciroya ulaşmayı hedeflediğimiz 2022 içerisinde 50 yeni mağaza daha açmayı planlıyoruz. Orta vadede çok ciddi bir büyümeye odaklandık. Hem yurt içinde hem de yurt dışında yapacağımız yatırımlar ile 2025 yılına kadar 150 olan mağaza sayımızı 400’e çıkarma hedefindeyiz. In Street mağazalarımızın konseptini ve müşterilerimize sunduğumuz deneyimi geliştirmek için de çalışmalarımız aralıksız sürdürüyoruz.
