Tüm dünyayı etkisi altına alan pandeminin yarattığı olumsuzluklar devam ediyor. Salgından korunmanın tek ilacı ise şimdilik aşı. Dünyada Covid-19 aşılamasına ilişkin raporlara göre, dünya genelinde şu ana kadar 1.3 milyardan fazla doz aşı uygulandı. Türkiye’de ise 9 Mayıs 2021 itibariyle 22 milyon 909 bin 983 Covid-19 aşısı yapıldı. Şirket yöneticileri ve yatırımcılar yeni bir soru soruyor: Aşılanma oranları arttıkça tüketici eğilimleri ne yönde olacak?
Haber, AVMDergi.com
Şirketler ve yatırımcılar, aşılanma oranları arttığında tüketicilerin harcama kalıplarını tahmin etmeye çalışıyor. Nüfusunun yaklaşık üçte biri en az bir doz Covid-19 aşısı olan ABD’de havaalanı ve mağaza trafiği her geçen gün artıyor. Bazı ekonomistler, yıllarca sürebilecek büyük bir patlama öngörüyorlar. Küresel sağlık krizi elbette tüketicilerin algılarını ve satın almalarını şekillendirmeye devam edecek. Uzmanların anketlerine ve raporlarına dayanan aşılanma oranlarının artması halinde 4 trend tahmini bulunuyor.
1. Tüketicilerin endişeleri, neyi ve nasıl satın aldıklarını etkileyecek
Uzmanlara göre aşı olduktan sonra bile tüketicilerin sağlık ve güvenlik konusundaki endişeleri devam edeceği yönünde. AlixPartners firması tarafından dokuz ülkede 7 binden fazla tüketicinin katıldığı bir ankete göre, ABD, sağlıkları ve mali durumları konusunda “en endişeli” tüketicilerin en yüksek seviyesine sahipken, Çin de en düşük seviyelere sahip. Nisan ayı başlarında yayınlanan rapora göre, ABD’de her üç tüketiciden neredeyse biri fiziksel sağlık konusunda aşırı veya çok endişeli olduğunu bildirdi ve yaklaşık dörtte biri akıl sağlığı konusunda aşırı veya çok endişeli olduğunu söyledi.
Perakendeciler için bu endişeler, daha sıkı temizlik ve güvenlik protokollerini sürdürmenin önemini artırabilir. AVM’lerin ve mağazaların, “hijyen” vurgusunu daha fazla ve uzun bir süre yapacağı görünüyor. Ayrıca sosyal mesafe için ödeme şeritleri arasında boşluk bırakabilmek için daha fazla alana ihtiyaç duyulacak ve bu durumun da mağaza tasarımlarını etkilemesi bekleniyor. Temasın en aza indirgenmesi için hem ödeme noktalarında hem de mekanlarda daha fazla teknolojiden yararlanılacak.
2. Market alışverişinde pandemi alışkanlıkları sürecek
Küresel araştırma raporlarına göre, pandemide e-ticarete taşınan market müşterisinin, aşılanma oranları arttığında da alışverişe online devam edeceği tahmin ediliyor. Salgın nedeniyle evinden çıkıp pazar, market gibi kalabalık ortamlara girmek istemeyenler, online alışverişi tercih etti. Türkiye’de online market kategorisi 1,8 milyar TL’ye ulaştı. Online market, süpermarket ve gıda alışverişleri, 2019 yılından bu yana yüzde 120’nin üzerinde büyüdü. Gıda perakendecilerinin pandemide e-ticarete yaptığı yatırımlar, online alışveriş eğilimlerinin artması beklenen sektör açısından son derece önemli.
3. Gençler, istekli alışveriş yapanların ilk dalgası olabilir
Araştırmalara göre genç tüketiciler yeniden dışarı çıkmak istiyor ve alışveriş yapmaya daha fazla eğilimli. Aşılanma oranları artıkça kıyafet, ayakkabı, çanta ve kozmetik alışverişlerinin en fazla gençler tarafından yapılacağı tahmin ediliyor. Levi Strauss & Co CEO’su Chip Bergh, CNBC’ye yaptığı açıklamada, salgının genç müşterilerin de benimsediği modaya ilham verdiğini söyledi. Gençlerin skinny yerine geniş ve daha bol pantolonlar istediğini belirten Bergh, moda dünyasının yeni bir denim döngüsünün ilk aşamalarında olabileceğini vurgulayarak, “Salgının, daha rahat ve daha rahatlatıcı bir kot arayan tüketicilere kesinlikle katkıda bulunan bir rol oynadığını düşünüyorum” dedi. Perakende markalarının alışverişe daha fazla eğimli olan gençlere kulak vermesi gerekecek.
IBM Institute for Business Value tarafından 9 ülkede 15 binden fazla kişinin katıldığı bir ankete göre Z kuşağı, aşı olduktan sonra evlerinin dışındaki insanlarla zaman geçirme konusunda en hevesli olanı. Z kuşağı katılımcılarının yaklaşık yüzde 30′u, diğer insanlarla etkileşime girmeyi planladıklarını söylerken, pandemi öncesi etkileşim düzeylerine dönmeyi planlayan X kuşağı ile karşılaştırıldığında, pandemiden öncekinden daha fazla etkileşim kurmayı planladıklarını söyledi.
4. Esnek çalışma saatleri alışveriş dinamiklerini değiştirecek
Pandeminin getirdiği “evde yaşam” alışkanlıklarının aşılanma oranları arttığında da devam edeceği tahmin ediliyor. Covid-19 salgını, pek çok işin uzaktan yapabileceğini gösterdi ve bu kolaylığın, sonrasında da devam edeceği düşünülüyor. Evden çalışma programlarına, esnek çalışma saatlerine daha hızlı geçilecek ve bu da öğle yemeği dinamiklerini değiştirecek. Yapılan araştırmalar, seyahat ve restoran sektörlerinin büyümesinin yavaşlayacağını gösteriyor. Pandeminin getirdiği alışkanlıklardan olan online görüşmeler, özellikle iş seyahatlerinin azalmasına neden olacak. Bu durum da iş seyahatlerini ve iş yemeklerini azaltacak. Restoranların, masalarından daha fazla evlere sipariş üzerine çalışması öngörülüyor.
Kaynaklar: AlixPartners, Mastercard Economics Institute, IBM Institute for Business Value, Piper Sandler