ECE Türkiye’nin “Retail Insights” adıyla yayınladığı bülteninde ECE Türkiye Genel Müdürü ve CEO’su Stefan Zeiselmaier, AVM’lerin Türkiye ekonomisindeki önemli rolünün unutulmaması gerektiğine dikkat çekti. AVM’lerde 550 bin kişiye istihdam sağlandığını vurgulayan Zeiselmaier, “Bu zor zamanları, dayanışma ve açık bir iletişimle, iş modellerimizi optimize ederek ve müşterilerimizi odak noktamızda tutarak hep birlikte aşacağımıza güvenimiz tam” dedi.
COVID-19’un küresel yayılımı, ECE’nin faaliyet gösterdiği ülkeler de dahil olmak üzere tüm dünyada sosyal ve ekonomik sıkıntılara yol açtı. Pandemi, perakende ve alışveriş merkezi sektörlerini önemli ölçüde etkiledi. Mağazaların büyük bölümünün tekrar açılmış olmasına ve alışveriş merkezleri ile kiracıların da kademeli olarak “normal”e dönme yolunda adımlar atmalarına rağmen, hala önümüzde uzun bir yol ve birlikte aşılacak güçlükler var. ECE Türkiye’nin “Retail Insights” adlı bülteninde değerlendirmede bulunan ECE Türkiye Genel Müdürü ve CEO’su Stefan Zeiselmaier, “Krizi, dayanışma, optimizasyon ve müşteri odaklı yaklaşım ile aşacağız” dedi. Zeiselmaier, şu görüşlere yer verdi:
“Yirmi yıldan bu yana Türkiye gayrimenkul sektöründe küresel bir yatırımcı ve tam hizmet sağlayıcı olarak bulunuyoruz. Tüm hizmetleri tek elden verdiğimiz bu benzersiz pozisyonumuzu, uzun vadeli, bütünleştirici ve yenilikçi stratejilerle sektörün faydası için kullanıyoruz. Bu stratejiler, firmamızın ülke çapında yüksek kaliteli bir yönetim portföyü ve güçlü ortaklıklar kurup sürdürmesine yardımcı olmuştur. Geçtiğimiz yirmi yıl boyunca, piyasadaki çeşitli iniş çıkışları yaşadık ve her seferinde tekrar yükselmeyi başardık. Pazardaki güçlü konumumuz sayesinde, zor günlerde güven ve istikrar, iyi zamanlarda ise benzersiz bir büyüme potansiyelini sizlere sunabiliyoruz.
İçerisinden geçmekte olduğumuz pandemi dönemi başlamadan çok önce, iş akışımızı yeni teknolojilerle optimize edebilmek amacıyla gelişmiş müşteri deneyimi ve çoklu kanal altyapısı üzerinde küresel ölçekte çalışmalar yapıyorduk. Bugün de müşterilerimize odaklanıp onların beklentilerini anlayarak sektörümüzün geleceğini şekillendirmeye devam ediyoruz.
Bunların yanı sıra, piyasanın mevcut oynak zemininde güvendiğiniz iş ortağınız olarak sizlere hizmet vermekten mutluluk duyuyoruz. Bu zor zamanlarda, sektörümüzü desteklemek amacıyla bazı adımlar attık. Nisan ve Mayıs aylarında kira talep etmeyip Haziran ve Temmuz aylarında da kira indirimleri uyguladık. Bunlara ek olarak, ortak alan giderlerini yüzde 50 oranında indirdik. Pazarlama giderleri de yeni “gerçekliğe” göre adapte edildi. Kiracılarımızın üzerindeki operasyonel giderlerin yükünü azaltmak amacıyla, açılış-kapanış saatlerini kısıtladık. Bununla birlikte, normale dönüş yolunda bir adım daha atarak 1 Temmuz itibari ile saat 10.00 –22.00 arasındaki olağan açılış-kapanış saatlerimize döneceğiz. Elbette gerek çalışanlarımızı gerekse müşterilerimizi COVID-19 salgınına karşı korumak amacıyla tüm önlemleri de alıyoruz. Özellikle klimatizasyon sistemlerimizde buna yönelik olarak iyileştirmeleri hayata geçirdik.
Varlık yönetimi şapkamız altında, hizmet verdiğimiz tüm paydaşlar için uygun olacak en iyi çözümleri ortaya çıkartmaya çalışıyoruz. Hali hazırda, nihai müşterilerimizin, perakendecilerin ve yatırımcılarımızın farklı çıkarları ve hedefleri var. Bizim görevimiz ise tüm bu farklı çıkarları uzlaştırıcı bir zeminde bir araya getirmek. Bu uzlaştırıcı yaklaşım, alışveriş merkezlerimizin mümkün olan en kısa sürede ve en güvenli şekilde tekrar operasyonlarına başlamalarına yardımcı oldu. Portföyümüzdeki alışveriş merkezlerinde yer alan mağazaların yüzde 95’i tekrar faaliyete geçmiş durumda. Elbette bu başarı, alınan operasyonel önlemlerin ötesinde kiracı ilişkilerindeki kazan-kazan yaklaşımı ile de bağlantılı. Bulunduğumuz noktada, güçlü ortaklık ruhunun önemini açık bir şekilde görüyoruz. Bize göre kilit konu, tüm taraflar için ortak zeminin bulunması ve tarafların bir diğerinin içerisinde bulunduğu durumu anlayabilmesidir. Sektörümüzün pandemi öncesindeki satış performanslarına erişmek için zamana ihtiyacı olmakla birlikte, biz bu konuda da iyimseriz.
Bu süreçte, alışveriş merkezlerinin Türkiye ekonomisindeki önemli rolü unutulmamalıdır. Markalaşmış perakende mağazalarının çok büyük bir çoğunluğu alışveriş merkezlerinde yer almaktadır. Bunun yanında Türkiye’deki 440 alışveriş merkezinde 550 bin kişiye istihdam sağlanmaktadır. Mevcut koşullarda, iş birliği içerisinde yol almak, krizden çıkmamızı sağlayacak olan temel unsurdur. Bu zor zamanları, dayanışma ve açık bir iletişimle, iş modellerimizi optimize ederek ve müşterilerimizi odak noktamızda tutarak hep birlikte aşacağımıza güvenimiz tam.
Türkiye’nin uzun dönemli potansiyeline inanıyor ve yerel ortaklarımızla hem kendi ülkemizde hem de ECE’nin faaliyet gösterdiği diğer ülkelerde birlikte çalışmaktan gurur duyuyoruz. Son dönemde dünya çapında yaşanan ve kontrol edemediğimiz gelişmeler, bizi daha kuvvetli bir şekilde bir araya getirirken iş birliğimiz, birlikte büyüme yolunda yeni kapıların açılabileceğini de bizlere gösteriyor.”